Ceza muhakemesi sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, adaletin tecellisi için ilgili kişilerin (şüpheli, sanık, tanık, bilirkişi vb.) yetkili merciler önünde hazır bulunmalarını gerektirir. Ancak bazen kişiler, yapılan çağrılara rağmen ifade vermeye, sorguya veya duruşmaya gelmeyebilirler. İşte bu gibi durumlarda, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında “zorla getirme” müessesesi devreye girer. Özgür Önder Hukuk Bürosu olarak, bu önemli konuda sizleri aydınlatmak amacıyla bu makaleyi hazırladık. Zorla getirme kararı nedir, kimler hakkında verilebilir, nasıl uygulanır ve bu süreçteki haklarınız nelerdir? Gelin, birlikte inceleyelim.
Zorla Geti̇rme Kararı Nedi̇r? (Cmk Madde 98 ve 146)
Zorla getirme, ceza muhakemesi sürecinde ifadesinin alınması, sorgusunun yapılması veya duruşmada hazır bulunması gereken bir kişinin, yapılan usulüne uygun çağrıya rağmen gelmemesi veya çağrı yapılamaması durumunda, kolluk kuvvetleri (polis, jandarma) aracılığıyla yetkili merci önüne getirilmesini sağlayan bir koruma tedbiridir.
Bu müessese temel olarak CMK’nın iki ana maddesinde düzenlenmiştir:
- CMK Madde 98 (Yakalama emri ve nedenleri): Bu madde daha çok yakalama emrini düzenlese de, fıkra (2)’de “Kovuşturma evresinde kaçak sanık hakkında yakalama emri re’sen veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim veya mahkeme tarafından verilir” hükmü yer alır. Ancak zorla getirme daha spesifik olarak aşağıdaki maddelerde düzenlenir.
- CMK Madde 146 (İfade ve sorgu için zorla getirme):
- (1) Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya بدن soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının kararıyla; kovuşturma evresinde mahkeme kararıyla, usulüne göre yapılan tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmeyen şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir.
- (2) Zorla getirme kararı, şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu, kendisiyle ilgili suçu, zorla getirilmesi nedenlerini ve zorla getirme kararını veren mercii içerir.
- (3) Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhal, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmidört saat içinde çağıran hâkimin, mahkemenin veya Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır.
Ayrıca tanıklar, bilirkişiler ve mağdurlar için de özel hükümler bulunmaktadır.
Ki̇mler Hakkinda Zorla Geti̇rme Kararı Veri̇lebi̇li̇r?
Zorla getirme kararı, ceza muhakemesi sürecinde yer alan farklı kişiler hakkında verilebilir:
- Şüpheli veya Sanık: Soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili olarak ifadesi alınacak veya sorgusu yapılacak şüpheli veya sanık, usulüne uygun çağrıya rağmen gelmezse zorla getirilebilir (CMK Md. 146).
- Tanık: Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararı verilebilir ve ayrıca gelmemelerinin neden olduğu giderler ile disiplin para cezasına hükmolunabilir (CMK Md. 43, 44).
- Bilirkişi: Usulüne göre çağrıldığı hâlde gelmeyen veya gelip de görüş bildirmekten çekinen bilirkişiler hakkında da tanıklara ilişkin hükümler uygulanabilir (CMK Md. 68).
- Mağdur ve Şikâyetçi: Usulüne uygun çağrılmasına rağmen mazeretsiz olarak gelmeyen mağdur veya şikâyetçinin de zorla getirilmesine karar verilebilir (CMK Md. 236).
Zorla Geti̇rme Kararı Hangi̇ Hallerde ve Ki̇m Tarafindan Veri̇li̇r?
Verilme Halleri: Genellikle zorla getirme kararı, aşağıdaki durumlarda gündeme gelir:
- İlgili kişiye usulüne uygun bir tebligat (davetiye, çağrı kağıdı) yapılmış olmasına rağmen, geçerli bir mazeret bildirmeksizin belirtilen yer ve zamanda hazır bulunmaması.
- Bazı durumlarda, tebligat yapılamayan ancak huzurda bulunması zorunlu olan kişiler için de (özellikle şüpheli/sanık) doğrudan zorla getirme kararı verilebilir.
Kararı Veren Merciler:
- Soruşturma Evresinde:
- Cumhuriyet Savcısı: Şüpheli (CMK Md. 146/1), tanık (CMK Md. 44/1), bilirkişi (CMK Md. 68), mağdur/şikayetçi (CMK Md. 236/1) hakkında zorla getirme kararı verebilir.
- Kovuşturma Evresinde (Duruşma Aşaması):
- Mahkeme (Hâkim): Sanık (CMK Md. 146/1), tanık, bilirkişi, mağdur/şikayetçi hakkında zorla getirme kararı verebilir.
Zorla Geti̇rme Emri̇ Nasıl Uygulanır?
Zorla getirme kararı, bir “zorla getirme emri” veya “ihzar müzekkeresi” şeklinde ilgili kolluk birimine (polis veya jandarma) gönderilir. Uygulama şu şekildedir:
- Kimlik Tespiti: Kolluk görevlileri, hakkında zorla getirme emri bulunan kişinin kimliğini doğrular.
- Bilgilendirme: Kişiye, hangi nedenle ve hangi merci tarafından zorla getirildiği hakkında bilgi verilir.
- Mercie Götürme: Kişi, en kısa sürede zorla getirme kararını veren Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkemenin önüne çıkarılır. Bu süre, yol süresi hariç en geç 24 saattir (CMK Md. 146/3).
- İşlemin Yapılması: Kişinin ifadesi alınır, sorgusu yapılır veya duruşmada hazır bulunması sağlanır.
- Serbest Bırakma: Zorla getirme işlemi amacına ulaştıktan sonra kişi genellikle serbest bırakılır, ancak hakkında başka bir karar (tutuklama gibi) verilmişse bu karar uygulanır.
Zorla Geti̇rme Kararına İti̇raz Edi̇lebi̇li̇r Mi̇?
Zorla getirme kararı, niteliği itibarıyla derhal uygulanması gereken bir koruma tedbiridir. Bu nedenle, kararın kendisine karşı doğrudan ve uygulamayı durdurucu nitelikte bir itiraz yolu genellikle sınırlıdır. Ancak;
- Kararın verilme koşullarında bir hukuka aykırılık varsa (örneğin usulsüz tebligat),
- Kararın uygulanmasında orantısızlık veya kötü muamele söz konusuysa, bu durumlar daha sonra ilgili merciler nezdinde dile getirilebilir ve tazminat veya sorumluluk davalarına konu olabilir. Kişinin zorla getirme işlemi sırasında veya sonrasında avukatıyla görüşerek durumunu değerlendirmesi önemlidir.
Zorla Geti̇rme ve Yakalama Emri̇ Arasındaki̇ Fark Nedi̇r?
Her ikisi de kişinin hürriyetini kısıtlayan tedbirler olsa da aralarında farklar vardır:
- Amaç: Zorla getirme, öncelikle kişinin bir ifade, sorgu veya duruşmada hazır bulunmasını sağlamayı amaçlar. Yakalama emri ise genellikle kişinin kaçmasını önlemek, delilleri karartmasını engellemek veya tutuklamaya sevk etmek gibi daha ağır amaçlarla verilir.
- Ön Koşul: Zorla getirme genellikle usulüne uygun bir çağrıya uyulmaması sonucu verilirken, yakalama emri bazı durumlarda (kaçma şüphesi, kimliğin belirlenememesi vb.) doğrudan verilebilir.
- Sonuç: Zorla getirme sonrası kişi genellikle işlemi tamamlandıktan sonra serbest bırakılırken, yakalama sonrası gözaltı veya tutuklama gibi süreçler işleyebilir.
Zorla Geti̇rme Süreci̇nde Haklarınız Nelerdi̇r?
Hakkınızda zorla getirme kararı uygulandığında bazı temel haklara sahipsiniz:
- Bilgilendirilme Hakkı: Neden zorla getirildiğiniz ve hangi merci önüne çıkarılacağınız konusunda bilgi alma hakkınız vardır.
- Avukat Hakkı: Özellikle şüpheli veya sanık iseniz, ifadeniz alınmadan veya sorgunuz yapılmadan önce bir avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkınız vardır. Bu hakkınız size hatırlatılmalıdır.
- Sessiz Kalma Hakkı (Şüpheli/Sanık için): Kendinizi veya yakınlarınızı suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamazsınız.
- Kötü Muamele Yasağı: Zorla getirme işlemi sırasında onur kırıcı, insanlık dışı veya kötü muameleye maruz kalamazsınız.
- Sağlık Kontrolü: Gerekliyse veya talep ederseniz sağlık kontrolünden geçirilme hakkınız vardır.
Özgür Önder Hukuk Bürosu’nun Rolü
Özgür Önder Hukuk Bürosu olarak, zorla getirme kararı ve emriyle karşılaştığınızda size şu konularda yardımcı olabiliriz:
- Hukuki Danışmanlık: Sürecin hukuka uygunluğunu değerlendirme ve haklarınız konusunda sizi bilgilendirme.
- İfade ve Sorguda Hazır Bulunma: Şüpheli veya sanık olarak ifadeniz alınırken veya sorgunuz yapılırken yanınızda bulunarak haklarınızı koruma.
- İtiraz ve Başvurular: Kararın veya uygulamanın hukuka aykırı olduğunu düşündüğümüz durumlarda gerekli yasal başvuruları yapma.
- Sürecin Takibi: Zorla getirme işlemi sonrasındaki tüm hukuki sürecin takibi.
SONUÇ
Zorla getirme kararı ve emri, ceza adalet sisteminin işleyişi için gerekli ancak kişilerin hak ve özgürlüklerini de etkileyen önemli bir tedbirdir. Bu süreçte haklarınızı bilmek ve gerektiğinde profesyonel hukuki destek almak, olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Eğer hakkınızda bir zorla getirme kararı verilmişse veya bu konuda endişeleriniz varsa, vakit kaybetmeden Özgür Önder Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek uzman avukatlarımızdan destek alabilirsiniz.