Güvence Bedeli (Kefaletle Serbest Kalma) Nedir? CMK Kapsamında Detaylı Rehber

Ceza muhakemesi sürecinde en ağır koruma tedbirlerinden biri olan tutuklama, kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakması nedeniyle son çare olarak başvurulması gereken bir yoldur. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), tutuklamaya alternatif olarak çeşitli adli kontrol tedbirleri öngörmüştür. Bu tedbirlerden biri de kamuoyunda “kefaletle serbest kalma” olarak bilinen “güvence bedeli”dir. Özgür Önder Hukuk Bürosu olarak, bu önemli hukuki müessesenin ne anlama geldiğini, hangi şartlarda uygulanabileceğini, miktarının nasıl belirlendiğini ve süreçteki diğer önemli detayları bu makalede sizler için derledik.

 

Güvence Bedeli̇ (Kefalet) Nedi̇r? (Cmk Madde 109, 113)

Güvence bedeli, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenen “Adli Kontrol” tedbirlerinden biridir. CMK Madde 113’te ise “Güvence” başlığı altında detayları düzenlenmiştir. Buna göre güvence;

  • Şüpheli veya sanığın, yargılama süresince duruşmalarda hazır bulunmasını,
  • Mahkeme tarafından verilen kararlara uymasını,
  • Kaçmasını engellemeyi amaçlayan, belirli bir miktar paranın veya eşdeğer bir malvarlığı değerinin devlet hazinesine yatırılmasıdır.

Halk arasında “kefalet” olarak bilinse de, kanundaki doğru terim “güvence”dir. Bu bir ceza değil, kişinin yargılama sürecindeki yükümlülüklerini yerine getireceğine dair devlete sunduğu bir teminattır.

 

Güvence Bedeli̇ Hangi̇ Durumlarda Uygulanır?

Güvence bedeli, genellikle aşağıdaki durumlarda bir adli kontrol tedbiri olarak gündeme gelir:

  1. Tutuklama Koşullarının Varlığı Halinde Alternatif Olarak: CMK Madde 100’de sayılan tutuklama nedenleri (kuvvetli suç şüphesi, kaçma şüphesi, delilleri karartma tehlikesi vb.) bulunsa dahi, hâkim veya mahkeme, tutuklama yerine güvence bedeli dahil bir veya birden fazla adli kontrol tedbirinin yeterli olacağına kanaat getirirse bu yola başvurabilir.
  2. Ölçülülük İlkesi Gereği: Tutuklama tedbirinin kişi için ağır sonuçlar doğuracağı ve daha hafif bir tedbir olan adli kontrol ile aynı amaca ulaşılabileceği durumlarda tercih edilebilir.
  3. Suçun Niteliği: İşlendiği iddia edilen suçun cezasının ağırlığı, güvence bedeli kararı verilirken dikkate alınan unsurlardan biridir. Ancak, bazı ağır suçlarda (CMK Md. 100/3’te sayılan katalog suçlar) tutuklama yerine adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı düşünülebilir.

cmk güvence bedeli

Güvence Bedeli̇ni̇ Ki̇m Beli̇rler Ve Kararı Ki̇m Veri̇r?

  • Soruşturma Evresinde: Şüphelinin talebi veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Sulh Ceza Hâkimi tarafından güvence bedeli karşılığında serbest bırakılmaya veya adli kontrol tedbirlerine karar verilebilir.
  • Kovuşturma Evresinde (Duruşma Aşaması): Sanığın veya müdafiinin talebi üzerine veya re’sen (kendiliğinden) yetkili mahkeme (Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi vb.) tarafından karar verilir.

 

Güvence Bedeli̇ni̇n Mi̇ktarı Nasıl Beli̇rleni̇r?

CMK Madde 113/2’ye göre, güvence miktarını belirlerken hâkim veya mahkeme şu hususları göz önünde bulundurur:

  • Şüpheli veya sanığın kişisel ve ekonomik durumu,
  • İşlenen suçun niteliği ve ağırlığı (muhtemel ceza miktarı),
  • Şüpheli veya sanığın adlî kontrol yükümlülüklerine uyup uymayacağına dair genel kanaat.

Amaç, kişinin kaçmasını engelleyecek ancak aynı zamanda ödeme güçlüğüne düşürmeyecek, caydırıcı ve makul bir miktar belirlemektir. Miktar, somut olayın özelliklerine göre değişir.

 

Güvence Bedeli̇ Nasıl Ve Nereye Yatırılır?

Hâkim veya mahkeme tarafından belirlenen güvence bedeli, genellikle ilgili adliyenin veznesine (mal sandığı) nakit olarak yatırılır. Bazı durumlarda, hâkimin takdirine bağlı olarak, taşınmaz rehni veya muteber bir banka teminat mektubu gibi başka güvenceler de kabul edilebilir. Yatırılan bedel karşılığında makbuz alınması önemlidir.

 

Güvence Bedeli̇ Ne Zaman İade Edi̇li̇r?

CMK Madde 115’e göre, güvence bedelinin iade edileceği durumlar şunlardır:

  1. Şüpheli veya sanık, yüklendiği bütün yükümlülükleri yerine getirmişse (duruşmalara katılmış, diğer adli kontrol tedbirlerine uymuşsa).
  2. Hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilmişse.
  3. Hakkında beraat kararı verilmişse.
  4. Cezalandırılmasına karar verilmiş ancak bu ceza hapis cezası dışında bir yaptırım ise (örneğin adli para cezası).
  5. Hapis cezasına mahkûm edilmişse, cezanın infazından sonra.
  6. Davanın düşmesine karar verilmişse.

İade, genellikle Cumhuriyet savcısının veya mahkemenin yazılı izni ile yapılır.

 

Güvence Bedeli̇ Hangi̇ Durumlarda İade Edi̇lmez (Hazi̇neye İrat Kaydedi̇li̇r)?

CMK Madde 113/3 ve Madde 115 uyarınca, aşağıdaki durumlarda yatırılan güvence bedelinin tamamı veya bir kısmı Hazineye gelir kaydedilebilir:

  1. Şüpheli veya sanık, geçerli bir mazereti olmaksızın mahkemenin çağrısına uymaz ve duruşmalara katılmazsa (kaçarsa).
  2. Güvence bedeliyle birlikte hükmedilen diğer adli kontrol yükümlülüklerini ihlal ederse.
  3. Yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verilip de kaçarsa ve cezasının infazı için yakalanamazsa.

Bu durumda, öncelikle kişiye yükümlülüklerini yerine getirmesi için bir süre verilebilir. Bu süre içinde de uymazsa güvencenin Hazineye irat kaydedilmesine karar verilebilir.

kefaletle serbest kalma

Güvence Bedeli̇ İle Bi̇rli̇kte Uygulanabi̇lecek Di̇ğer Adli̇ Kontrol Tedbi̇rleri̇

Güvence bedeli, tek başına uygulanabileceği gibi, CMK Madde 109’da sayılan diğer adli kontrol tedbirleriyle birlikte de uygulanabilir. Örneğin:

  • Yurt dışına çıkış yasağı,
  • Belirli yerleşim yerini terk etmeme,
  • Belirli yerlere gitmekten yasaklanma,
  • Düzenli olarak karakola imza atma yükümlülüğü,
  • Elektronik kelepçe takılması.

 

Özgür Önder Hukuk Bürosu’nun Rolü

Özgür Önder Hukuk Bürosu olarak, güvence bedeli ve adli kontrol süreçlerinde müvekkillerimize şu hukuki destekleri sunmaktayız:

  • Tutuklama kararına veya tutukluluğun devamına itiraz ederek adli kontrol ve güvence bedeli talebinde bulunma.
  • Güvence bedeli miktarının müvekkilin ekonomik durumu ve suçun niteliğiyle orantılı olarak belirlenmesi için hukuki argümanlar sunma.
  • Güvence bedelinin yatırılması ve iadesi süreçlerinde danışmanlık ve takip hizmetleri.
  • Adli kontrol yükümlülüklerinin takibi ve olası ihlallerin önlenmesi konusunda rehberlik.
  • Genel olarak ceza muhakemesi sürecinde müvekkillerimizin haklarını en üst düzeyde koruma.

 

Sonuç

Güvence bedeli (kefalet), tutuklama gibi ağır bir tedbire alternatif olarak sunulan, kişinin özgürlüğünü kısıtlamadan yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesini amaçlayan önemli bir hukuki araçtır. Ancak bu süreç, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık detaylar içerebilir. Bu nedenle, böyle bir durumla karşılaştığınızda bir ceza avukatından profesyonel destek almanız, hak kaybı yaşamanızı önlemek ve süreci doğru yönetmek adına hayati önem taşır.

Güvence bedeli veya diğer ceza hukuku konularında daha fazla bilgi ve hukuki danışmanlık için Özgür Önder Hukuk Bürosu ile iletişime geçmekten çekinmeyiniz.

 

Call Now Button